
Kafamda yarışı canlandırıyorumda;söz vermeden önce hesaba katmadığım şeyler olmuştu.Şimdi Orhaneli yolunda,go-cart pistine gideriz.Paralarımızı ödeyip sıramızı bekleriz.Sıramız gelince kasklarımızı giyip arabaları start çizgisine çekeriz.1-2-3 başla.Sen almış başını gidiyorsun neden?Çünkü ben 70 kg civarında bir adamım sende sanırım 40 kg kadar varsın.Buda sana 30 kglık bir avantaj sağlıyor.Ama az sonra ilk virajda işler değişiyor.Ben daha ağır olduğum için viraja senden daha hızlı girebiliyorum ve seni yakalıyorum.
Seni alıyor bir panik.Pis pis sırıtıyorum.Düzlüğe yan yana çıkıyoruz ve sen yine uzuyorsun,malesef uyuz oluyorum.Virajda yakalıyorum,düzlükte geçiyorsun,Virajda yakalıyorum,düzlükte geçiyorsun.
Yarış bu şekilde 2 tur devam ediyor."Büyük ihtimalle yarışı ya sen kazanıyorsun ya da ben....."2.turun sonunda finish çizgisinden hiç yavaşlamadan geçiyoruz.Arabalarımızın hızı inanılmayacak derecede artıyor..Pistten çıkıyoruz tel çiti yıkıp pist alanını müthiş bir hızla terk ediyoruz.Karayoluna çıktığımızda üzerimizde deri kıyafetler olduğunu ve mütevazi go-cartlarımızın birer canavar MAD-MAX'e dönüştüğünü farkediyoruz.Pis pis sırıtıyorum.Sanırım bu sırıtışı gözünün önüne getirebiliyorsundur.Baş parmağınla yaptığın bir işaretle sende yarışa devam etmek istediğini belli ediyorsun.
Son gaz yarışa devam ediyoruz,baraja doğru.Önümüze çıkan arabaları yavaşlamamak için yoldan çıkarıyoruz.Tepe yukarı bir sen bir ben makasa giriyoruz.Arabanın küçük çcamından hakim görüntü YEŞİL....Az sonra baraj gözüküyor.İlerde ana yoldan ayrılıp göle doğru giden tali yolu farkediyorum.Öne geçtiğim bir anda direksiyonu kırıp ana yoldan çıkıp tali yola hızla giriyorum sende peşimden.Dikiz aynasından bize çarpmamak için son anda direksiyonunu kırıp devrilen benzin tankerini görüyorum.1-2 saniye sonra büyük bir alev topu ve yüksek bir patlama sesi duyuluyor.Şimdi aynı aynadan dumandan bir mantar görünüyor.
Yol çok bozuk ve dar.Bir taraf ağaç-kaya ve toprak bir tarafsa uçurum aşağısı göl...Sürekli beni geçmek için arabanı zorluyorsun ve kendini tehlikeye atıyorsun.Bazeb bir kayayı veya ağacı ıskalıyorsun .Tekerlekler uçurumun kenarını yalıyor.Toprak kayarak göle dökülüyor.Yol genişlemeye başlıyor ve ilk fırsatta yanıma geliyorsun.Bir anda direksiyonlarımızı birbirimizin üstüne kırıp yoldan çıkarmaya çalışıyoruz.Kapılarımız birbirine kenetlenmiş şekilde hızlave büyük bir sarsıntıyla üzerinde "ÇIKMAZ"yazan beyaz-kırmızı çite yaklaşıyoruz.Arabanın içindeki motor ve sarsıntı sesi dayanılmaz.Küçük camdan yolun az ilerde bir çizgi film karesindeymiş gibi kesildiğini görüyorum.Başoımı sola çeviriyorum siyah bir kaskın içinden bir çift yeşil göz bana bakıyor.Az önce gördüklerimi onun da görmüş olduğunu biliyorum.Arabalarımız son hızla giderken sadece siyah kasklarımızın içindeki gözlere bakıyoruz.Bir anda o yeşil gözlerin şu anda ne gördüğünü,benimsegördüklerimin gerçek olup olmadığını merak ediyorum.Bir anda arabadaki sarsıntı kesiliyor.Duyduğum tek şey motorun tekerleklerinin boşa dönmesinden kaynaklanan yüklsek devri .
Kendime geldiğimde hatırladığım tek şey bana bakan bir çift güzel yeşil göz ve serin suyun vücudumun her yerindeki soğukluğu...
YEMYEŞİLDİ....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder